Atriyal Fibrilasyonda İlaç Dışı Tedaviler

Kalıcı kalp pilleri: Atriyal fibrilasyonlu hastalarda kalp hızının genellikle yüksek olduğunu belirtmiştik. Ancak, bazı hastalarda, atriyoventriküler düğüm hastalıklarına bağlı olarak kalp hızı düşük olabilir. Ayrıca atriyal fibrilasyonun düzensizliğinden dolayı bazı hastalarda zaman zaman kalp çok hızlı çalışırken zaman zaman da uzun süreli duraklamalar olur. Bu gibi durumlarda kalıcı kalp pilleri takılması bir zorunluluktur.

Atriyal fibrilasyon ablasyonu: Kalpteki çeşitli ritm bozuklukları uzun yıllardır radyofrekans ablasyon adı verilen bir yöntemle kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir. Bu işlem, genellikle kasıktaki damarlar youluyla kalbin içine iletilen ve elektrod adı verilen özel teller aracılığıyla ve hiçbir cerrahi müdahale ya da kesi yapılmadan gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem ile ritm bozuklukları bir daha ortaya çıkmamak üzere kalıcı olarak yokedilebilmektedir. Birçok ritm bozukluğunda uzun yıllardır çok yüksek başarı oranı ile uygulanan radyofrekans ablasyon, son zamanlarda atriyal fibrilasyonlu hastalarda da uygulanmaya başlamıştır. Ancak, diğer birçok ritm bozukluğundan farklı olarak bu işlem sadece atriyal fibrilasyonlu bazı seçilmiş hastalarda uygulanabilmekte ve onlarda da ancak  %70 oranında başarı sağlanabilmektedir. Bu işlem sırasında sağ atriyumdan sola bir delik açılarak sol atriyum içinde geniş alanlarda ablasyon uygulanmaktadır.

Atriyoventriküler düğüm ablasyonu: Atriyal fibrilasyonlu hastalarda ablasyon tedavisinin bir diğer kullanım alanıdır. İlaçlar ile kalp hızı kontrol altına alınamayan hastalrda, atriyoventriküler düğüm ablasyonu yapılarak bu düğümün ventriküllere uyarı iletmesi tamamen engellenebilir. Bu durumda kalp ritmi kalıcı kalp pilleri ile sağlanır. Hem uygun kalp hızı kontrolü sağlanması, hem de kalp atışlarının bu şekilde düzenli hale getirilebilmesi nedeniyle uygun bir tedavi seçeneğidir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Atriyal Fibrilasyonda Tedavi Prensipleri

Atriyal fibrilasyon saptanan her hastanın bir doktor tarafından (iç hastalıkları uzmanı ya da mümkünse kardiyolog) ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Hastanın muhakkak tansiyonu ölçülmeli ve gerekirse tansiyon takibi yapılmalıdır. Hemen her hastada ekokardiyografi (ultrason dalgaları ile kalbin yapı ve fonksiyonlarının değerlendirildiği cihaz) ile eşlik eden olası kalp hastalıkları araştırılmalıdır. Her hastada kan tetkikleri yapılmalıdır. Ayrıca muayene bulgularına göre Holter, tiroid fonksiyon testleri, koroner anjiyografi gibi testler de gerekebilir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Nasıl Değerlendirilir?

Atriyal fibrilasyon saptanan her hastanın bir doktor tarafından (iç hastalıkları uzmanı ya da mümkünse kardiyolog) ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Hastanın muhakkak tansiyonu ölçülmeli ve gerekirse tansiyon takibi yapılmalıdır. Hemen her hastada ekokardiyografi (ultrason dalgaları ile kalbin yapı ve fonksiyonlarının değerlendirildiği cihaz) ile eşlik eden olası kalp hastalıkları araştırılmalıdır. Her hastada kan tetkikleri yapılmalıdır. Ayrıca muayene bulgularına göre Holter, tiroid fonksiyon testleri, koroner anjiyografi gibi testler de gerekebilir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Nasıl Teşhis Edilir?

Atriyal fibrilasyonlu birçok hasta, bu ritm bozukluğunun farkında olmadan, ve bundan hiçbir zarar görmeden uzun yıllar yaşayabilir. Ancak hastaların çoğunda atriyal fibrilasyon nedeniyle birçok problem yaşanır. Bütün toplum değerlendirildiğinde atriyal fibrilasyonu olan hastalar, atriyal fibrilasyonu olmayan hastalardan daha erken ölmektedir. Bu, genellikle atriyal fibrialsyonun yol açtığı bazı özel durumlar nedeniyle olmaktadır.

Daha önce bahsedildiği gibi atriyal fibrilasyon kalbin performansını bozar. Bu durum kalp yetersizliği adı verilen bir hastalığa neden olabilir. Kalp yetersizliği özellikle ciddi kalp hastalıkları zemininde gelişen atriyal fibrilasyonun sık rastlanan bir sonucudur.

Atriyal fibrilasyon sırasında kanın atriyumlar içinde hareketsiz kalması içinde pıhtı oluşmasına neden olur. Bu pıhtılar vücudun değişik yerlerine giderek damar tıkanıklıklarına neden olabilir. Atriyal fibrilasyonda damar tıkanıklığı en sık beyin damarlarında olur. Özel kan sulandırıcı ilaç almayan atriyal fibrilasyonlu hastaların %5’inde hayatları boyunca en az bir kez damar tıkanıklığı yaşanır. İnme ve felç atriyal fibrilasyonlu hastalarda normale göre 6 kat daha sık gözlenir ve inmeli her 6 hastadan birinde neden atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyonlu hastalarda pıhtı oluşumu ve damar tıkanıklıklarını kumadin (coumadin, warfarin) isimli özel bir kan sulandırıcı kullanarak önlemek mümkündür. Ancak bu ilaç pıhtıları önlerken kendisi kanama yapabilir. Ayrıca ilacın dozunun ayarlanması için sık sık kan tetkikleri yapılması gereklidir.

Atriyal fibrilasyonlu her hastada pıhtının engellenmesi için kumadin kullanılması gerekmez. Damar tıkanıklığı özellikle yüksek riskli hastalarda olduğu için aşağıdaki tablo kullanılarak hastalarda risk belirlemesi yapılarak kullanılacak kan sulandırıcı ilaç belirlenir.

CHADS2 SKORLAMASI

  • Yaşın 75’in üzerinde olması 1 puan
  • Tansiyon yüksekliği olması 1 puan
  • Şeker hastalığı olması 1 puan
  • Kalp yetersizliği olması 1 puan
  • Daha önce bir damar tıkanıklığı yaşanmış olması 2 puan

Hastanın toplam puanı 2 ya da daha üzerindeyse damar tıkanıklığını önlemek amacıyla kumadin isimli pıhtıönler ilacın kullanılması gereklidir. Toplam puanı 1 olan hastalarda pıhtıyı önlemek amacıyla aspirin ya da kumadin arasından bir tercih yapılır. Hiçbir risk faktörü olmayanlara ise aspirin tavsiye edilir. Ancak özellikle yüksek riskli hastalarda atriyal fibrilasyona bağlı pıhtı oluşumu ve damar tıkanıklığının önlenmesinde aspirin etkili değildir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Atriyal Fibrilasyonun Riskleri

Atriyal fibrilasyonlu birçok hasta, bu ritm bozukluğunun farkında olmadan, ve bundan hiçbir zarar görmeden uzun yıllar yaşayabilir. Ancak hastaların çoğunda atriyal fibrilasyon nedeniyle birçok problem yaşanır. Bütün toplum değerlendirildiğinde atriyal fibrilasyonu olan hastalar, atriyal fibrilasyonu olmayan hastalardan daha erken ölmektedir. Bu, genellikle atriyal fibrialsyonun yol açtığı bazı özel durumlar nedeniyle olmaktadır.

Daha önce bahsedildiği gibi atriyal fibrilasyon kalbin performansını bozar. Bu durum kalp yetersizliği adı verilen bir hastalığa neden olabilir. Kalp yetersizliği özellikle ciddi kalp hastalıkları zemininde gelişen atriyal fibrilasyonun sık rastlanan bir sonucudur.

Atriyal fibrilasyon sırasında kanın atriyumlar içinde hareketsiz kalması içinde pıhtı oluşmasına neden olur. Bu pıhtılar vücudun değişik yerlerine giderek damar tıkanıklıklarına neden olabilir. Atriyal fibrilasyonda damar tıkanıklığı en sık beyin damarlarında olur. Özel kan sulandırıcı ilaç almayan atriyal fibrilasyonlu hastaların %5’inde hayatları boyunca en az bir kez damar tıkanıklığı yaşanır. İnme ve felç atriyal fibrilasyonlu hastalarda normale göre 6 kat daha sık gözlenir ve inmeli her 6 hastadan birinde neden atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyonlu hastalarda pıhtı oluşumu ve damar tıkanıklıklarını kumadin (coumadin, warfarin) isimli özel bir kan sulandırıcı kullanarak önlemek mümkündür. Ancak bu ilaç pıhtıları önlerken kendisi kanama yapabilir. Ayrıca ilacın dozunun ayarlanması için sık sık kan tetkikleri yapılması gereklidir.

Atriyal fibrilasyonlu her hastada pıhtının engellenmesi için kumadin kullanılması gerekmez. Damar tıkanıklığı özellikle yüksek riskli hastalarda olduğu için aşağıdaki tablo kullanılarak hastalarda risk belirlemesi yapılarak kullanılacak kan sulandırıcı ilaç belirlenir.

CHADS2 SKORLAMASI

  • Yaşın 75’in üzerinde olması 1 puan
  • Tansiyon yüksekliği olması 1 puan
  • Şeker hastalığı olması 1 puan
  • Kalp yetersizliği olması 1 puan
  • Daha önce bir damar tıkanıklığı yaşanmış olması 2 puan

Hastanın toplam puanı 2 ya da daha üzerindeyse damar tıkanıklığını önlemek amacıyla kumadin isimli pıhtıönler ilacın kullanılması gereklidir. Toplam puanı 1 olan hastalarda pıhtıyı önlemek amacıyla aspirin ya da kumadin arasından bir tercih yapılır. Hiçbir risk faktörü olmayanlara ise aspirin tavsiye edilir. Ancak özellikle yüksek riskli hastalarda atriyal fibrilasyona bağlı pıhtı oluşumu ve damar tıkanıklığının önlenmesinde aspirin etkili değildir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Atriyal Fibrilasyonda Yakınmalar

Hastalarda atriyal fibrilasyona ait yakınmalar çok büyük değişiklikler gösterir. Bazı hastalarda atriyal fibrilasyon sırasında hiçbir şikayet olmaz. Bu hastalarda tanı tesadüfen ya da uzun süren atriyal fibrilasyonun yol açtığı diğer hastalıkların saptanmasıyla konur. Aksine bazı hastalar ise atriyal fibrilasyonu çarpıntı şeklinde hissederler. Ayrıca nefes darlığı, göğüste sıkıntı hissi, yorgunluk, sersemlik hali ya da göğüs ağrısı gibi yakınmalar da olabilir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Atriyal Fibrilasyon Kimlerde Görülür?

Atriyal fibrilasyon en sık gözlenen sürekli ritm bozukluğudur. Günümüzde Avrupa’da 6 milyon, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2.2 milyon kişide atriyal fibrilasyon olduğu sanılmaktadır. Bu konuda ülkemizde sağlıklı veriler olmamakla birlikte en az 60000 kişide atriyal fibrilasyon olduğu tahmin edilmektedir. Atriyal fibrilasyon genellikle kalp hastalarında ve ileri yaşlarda gözlenen bir ritm bozukluğudur. Son yıllarda kalp hastalıklarının tedavisi alanındaki gelişmeler tüm dünyada ve ülkemizde yaşam süresini uzatmış ve ciddi kalp sorunları olan hastaların daha ileri yaşlara ulaşmalarını sağlamıştır. Bu durum, özellikle bu hasta grubunda sık gözlenen atriyal fibrilasyonun sıklığını belirgin olarak arttırmıştır. 1990’lı yıllarda 1980’li yıllara göre tüm dünyada atriyal fibrilasyon sıklığının 2.5 kat arttığı sanılmaktadır.

Atriyal fibrilasyon her yaşta gözlenebilmekle birlikte, 60 yaş altında seyrek olarak oluşmaktadır. Bu yaş grubunda her 1000 kişide ortalama 2 – 3 kişide gözlenirken, 60 ve 70’li yaşlarda bu oran %2’ye, 80’li yaşlarda ise %10 – 20’lere çıkmaktadır. Kalp hastalıkları dışında akciğer hastalıkları ve bazı hormonal bozukluklar da atriyal fibrilasyona yol açabilirler.

Atriyal fibrilasyon, bazen tamamen sağlıklı bireylerde de olabilir. Bu durum genellikle genç yaşlarda gözlenir. Bu nedenle atriyal fibrilasyonu olan herkeste altta yatan bir hastalık olmayabileceği bilinmelidir.

Atriyal fibrilasyon en sık tansiyon yüksekliği durumunda gözlenir. Ancak Türkiye’de hala çok sık görülen romatizmaya bağlı kalp kapağı hastalarında da çok sık gözlenir. Bu durum ülkemiz için önemli bir problem oluşturur.

Atriyal fibrilasyona en sık neden olan hastalıklar şunlardır:

  • Tansiyon yüksekliği (hipertansiyon)
  • Kalp kapağı hastalıkları
  • Kalp yetersizliği
  • Doğumsal kalp hastalıkları
  • Akciğer iltihaplanmaları
  • Diğer önemli akciğer hastalıkları ve akciğer kanseri
  • Tiroid bezi bozuklukları
  • Kalp – akciğer ameliyatları sonrası
fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Kalbin Normal Çalışması

Bilindiği gibi kalp, göğüs ön duvarı ve göğüs kafesinin arkasında iki akciğer arasında yer alan ve vücudun ihtiyacı olan oksijen ve besinleri dokulara pompalayan bir organdır. Ortalama ağırlığı 275 – 300 gram kadardır ve bu ağırlığın çoğunu özelleşmiş kalp kasları oluşturur. Kalp karmaşık bir pompa düzeninde, kanı damar sistemi ile vücuttan toplar, oksijenlenmesi için akciğere yollar ve oksijenden zenginleşmiş kanı tekrar vücuda pompalar. Kalp ortalama olarak dakikada 72, günde 104,000 ve yılda 38,000,000 kez kasılarak, içinde bulunan kanı vücuda gönderir. İnsan ömrünü ortalama 70 yıl olarak kabul edersek, kalp bu sürede düzenli ve aralıksız olarak yaklaşık 2.5 trilyon kez kasılmakta ve yine yaklaşık olarak 200 milyon litre kanı vücuda pompalamaktadır.Kalp 4 odacıktan oluşur. Kalbin üst tarafındaki odacıklar atriyumlar (kulakçıklar), alt tarafındaki odacıklar ise ventriküller (karıncıklar) olarak adlandırılır. Atriyumlar ile ventriküller arasında ve ventriküllerin çıkımında birer tane olmak üzere kalbin içinde 4 tane kapak vardır. Bu kapaklar tek yöne açılan kapılar gibi, kanın 4 odacıkta akışını sürekli kontrol ederler. Kalp odacıkları gevşeyerek, kendisine doğru yönelen kanı içinde toplar ve kasılarak bu kanı damarlar içine pompalar. Normal bir dolaşımda vücuttan toplanan kirli kan önce sağ atriyuma gelir. Buradan sağ ventriküle boşalır. Sağ atriyumun kasılması bu boşalmaya yardım eder. Sağ ventrikülün kasılmasıyla ise kan oksijenlenmek üzere akciğerlere gönderilir. Akciğer dolaşımını tamamlayan temiz kan sol atriyuma gelir ve buradan sol ventriküle boşalır. Sol atriyumun kasılması bu boşalmaya yardım eder. Son olarak sol ventrikülün kasılmasıyla da oksijenlenmiş kan vücuda pompalanır.Kalpte odacıkların kasılma ve gevşeme işlevleri büyük bir uyum içinde ve belirli bir sıra ile gerçekleşir. Bu uyum kalbin etkin çalışabilmesi için gereklidir. Bunu sağlayan yapı ise kalbin özelleşmiş elektriksel sistemidir.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Kalbin Elektriksel Sistemi

Kalbin içinde yaygın bir sinir ağı şeklinde özel bir ileti sistemi mevcuttur. Kalp kasılması sağ atriyumun üst kısmında yer alan ve adına sinüs düğümü denen bir hücre grubunun çıkarttığı elektriksel uyarılar ile başlar. Buradaki hücreler, sürekli olarak uyarı üretirler ve kalbin kasılmasında önemli rol üstlenirler. Sinüs düğümünden çıkan uyarıların sıklığı vücudun ihtiyacı ile orantılı olarak artıp azalır. Yani egzersiz halindeki bir insanın kalbinin hızlı atmasının sebebi sinüs düğümündeki hücrelerin daha sık aralıklarla uyarı çıkartmasıdır. Sinüs düğümünden çıkan uyarılar her iki atriyuma yayılarak atriyumların kasılmasını sağlarlar.

Bu sırada ventriküller gevşemiş durumdadır. Bu uyarılar sağ atriyum ile ventrikül bileşkesinde bulunan ve atriyoventriküler düğüm adı verilen bölgeye de ulaşırlar. Atriyoventriküler düğüm ve bunun devamındaki His demeti atriyumlar ile ventriküller arasındaki tek elektriksel bağlantıdır. Atriyoventriküler düğüme gelen uyarı burada bir süre bekletilir ve daha sonra ventriküle geçişine izin verilir. Daha sonra özelleşmiş ileti yolları ile her iki ventrikülde kasılma başlar. Atriyoventriküler düğümdeki bu gecikme, ventriküllerin, atriyumların kasılması sonlandıktan sonra ve ventriküllere doluş tamamlandıktan sonra kasılmasını sağlamaya yarar. Böylece kalp atışlarından maksimum etkinlik sağlanır. Ayrıca atriyoventriküler düğüm atriyumlardan belirli bir hızın üstünde gelen uyarıların ventriküllere geçişini engelleyerek bir filtre işlevi de üstlenir. Kalbin burada bahsedildiği gibi normal çalışmasına “sinüs ritmi” adı verilir. Çeşitli durumlarda kalbin bu ritmin dışındaki ritimde çalışması durumu ritm bozuklukları ya da aritmiler olarak adlandırılır.

fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English

Atriyal Fibrilasyon Nedir?

Atriyal fibrilasyon tanım olarak atriyumların titreşimidir. Bu ritm bozukluğunda, atriyumların içinde aynı anda çok sayıda elektriksel aktivite farklı yönlere doğru hareket ederek tamamen düzensiz ve çok hızlı uyarılara neden olur. Bunun sonucunda atriyumların her noktasında çok hızlı ve düzensiz kasılmalar olur. Sonuç olarak atriyumlarda etkin bir kasılma yerine sadece etkisiz titreşimler meydana gelir. Bu durumda atriyoventriküler düğüm de bir uyarı bombardımanı altında kalmaktadır. Atriyal fibrilasyonda atriyoventriküler düğüme dakikada 400 ya da daha fazla sayıda uyarı gelir. Atriyoventriküler düğüm bunların önemli bir kısmının ventriküllere geçişini engeller ancak ventriküllere geçen uyarılar yine de hızlı ve tamamen düzensiz kalp atımlarına neden olur.

Tedavi edilmemiş atriyal fibrilasyon birçok açıdan kalp çalışmasını olumsuz yönde etkiler:

  1. Kalp atışları (ventriküllerin kasılması) atriyal fibrilasyonda oldukça hızlıdır. Bu hızlı kasılmalar sırasında kanın ventriküllere doluşu yeterli olarak sağlanamaz ve vücuda pompalanan kan miktarında azalma olabilir.
  2. Kalp atışları atriyal fibrilasyonda tamamen düzensizdir. Bu düzensizlik de kalp performansını düşürür.
  3. Normal sinüs ritminde atriyumların kasılması kanın ventriküllere dolmasını sağlar. Etkili atriyum kasılmaları kalbin tüm performansının yaklaşık %20’sinden sorumludur. Atriyumlardaki bu etkin kasılmaların kaybolması da kalbin dakikada pompaladığı kan miktarında %20 oranında azalmaya neden olabilir.
  4. Atriyumlarda etkili kasılmanın olmaması atriyumlar içindeki kanın hareketsiz kalmasına neden olur. Hareketsiz kalan kanda pıhtılaşmaya eğilim vardır. Bu nedenle atriyal fibrilasyonlu hastalarda kalpte pıhtı oluşumu ve bunun vücuda atılması (felç, damar tıkanmaları) sık görülen tehlikeli bir durumdur.
fdcd8c76041e39acea1d2224e7da160b

AF İçin Eylem - Hasta Materyali Dokümanları
Türkçe
English

kalp-2

AF Türkiye Profili
Türkçe
English

9018581_orig

AF Yol Haritası ve Avrupa Atlası
Türkçe
English